Konu

İlahi Evlilik Kurumu

Giriş 

Kaliforniya Yüksek Mahkemesi kısa süre önce eşcinsel evliliğin Kaliforniya’da kanuni olduğu hükmünü verdi. Kilise toplumda evliliğin önemini kabul ederek Kaliforniya eyaleti anayasasının evliliğin sadece bir erkekle bir kadın arasında olduğunda kanuni olarak tanınacağından emin olacak şekilde değiştirilebileceğiyle ilgili bir Kasım ayı halk oylaması olan 8 Numaralı Yasa Teklifini savunan kiliselerin, örgütlerin ve bireylerin bir koalisyonu olan ProtectMarriage ( Evlilik Koruma ) için katılım davetini kabul etmiştir. (Koalisyon hakkındaki bilgi şu linkte bulunabilir http://www.protectmarriage.com/).

20 Haziran 2008’de Kilise’nin Birinci Başkanlığı Kilise’nin koalisyona katılımını duyuran “Preserving Traditional Marriage and Strengthening Families,” (Geleneksel Evliliği Koruma ve Ailelerin Güçlendirilmesi) hakkında bir bildiri düzenlemiştir. Kaliforniya’da Son Zaman Azizleri’nin kilise törenlerinde okunan bu bildiride Kilise üyelerinden “bu anayasal değişikliği destekleyebilmek için ellerinden geleni yapmaları” istenmiştir.

Kaliforniya’da benzer koalisyonların şu an oluşturulmakta olduğu gibi Arizona ve Florida’daki Kilise üyeleri de eyaletlerindeki evliliğe ilişkin yapısal değişiklikleri oyluyor olacaklardır.

Kilise’nin buna dahil olmasının odak noktası özellikle eşcinsel evliliği ve bunun sonuçlarıyla ilgilidir. Kilise aile bütünlüğünü bozmadığı ya da kiliselerin ve taraftarlarının dinlerini hükümet müdahalesi olmadan icra etme ve uygulamalarına dair anayasal haklarını ihlal etmediği sürece hastanede tedavi ve tıbbi bakım, adil barınma ve istihdam hakları ya da vasiyet hakları ile ilgili olan (Kaliforniya’da zaten oluşturulmuş olan) haklara itiraz etmemektedir.

Kilise’nin tek ve yolundan şaşmayan bir cinsel ahlak standardı vardır: Mahrem ilişkiler sadece karı koca arasında ve evlilik bağı ile olan birleşmeyle uygundur.  

Kilise’nin eşcinsel evliliğe olan itirazı, eşcinsel erkek ve kadınlara karşı bir düşmanlık oluşturmaz ve bunu da onaylamaz. Erkekle kadın arasındaki evliliği korumak Kilise üyelerinin Mesihçi sevgi, nezaket ve bütün insanlığa karşı olan insancıl olma yükümlülüklerini etkilemez.

Kilise üyeleri bir erkek ve kadın arasında olan evliliği korumada, konuya dahil olma seviyelerini belirlerken, bu meseleye insanlara saygılı, hoşgörülü, dürüstlük ve kibarlık çerçevesinde yaklaşmalıdırlar.

Yanlış anlamaları ve kötü niyetleri azaltmak amacıyla Kilise şu bildiriyi yayınlamıştır ,”The Divine Institution of Marriage,” (İlahi Evlilik Kurumu) ve bunlara eşlik eden linkleri ve diğer materyalleri, bir ahlaki zorunluluk meselesi olarak evliliğin bir erkekle bir kadın arasında olmasının savunulmasının nedenlerini açıklamak için sağlamıştır.

İlahi Evlilik Kurumu

Evlilik kutsaldır, Tanrı tarafından dünyanın kuruluşundan önce takdir edilmiştir. Adem ve Havva’yı yarattıktan sonra Rab Tanrı onları karı koca olarak ilan etmiştir, Adem bu konuda şöyle demiştir, “Bu nedenle adam annesini babasını bırakıp karısına bağlanacak, ikisi tek beden olacak.” İsa Mesih evlilik antlaşmasının ilahi başlangıcını tasdik ederken Adem’in açıklamasına atıfta bulunmuştur: “Kutsal Yazılar’ı okumadınız mı? Yaradan başlangıçtan ‘İnsanları erkek ve dişi olarak yarattı’ ve şöyle dedi: ‘Bu nedenle adam annesini babasını bırakıp karısına bağlanacak, ikisi tek beden olacak’ Şöyle ki onlar artık iki beden değil, tek bedendir.” 

1995’de, “Aile : Dünyaya Bir Duyuru” aşağıda evliliğe ilişkin değişmeyen gerçekleri ilan etti:

Bizler, İsa Mesih’in Son Zaman Azizler Kilisesi’nin Birinci Başkanlığı ve Oniki Havariler Meclisi olarak, erkek ile kadın arasındaki evliliğin Tanrı tarafından kurulduğunu ve bu nedenle ailenin, Yaratıcı’nın çocuklarının sonsuz kaderi ile ilgili planının temeli olduğunu ciddi bir şekilde ilan ederiz…Aile, Tanrı tarafından kurulmuştur. Erkek ve kadın arasındaki evlilik O’nun ebedi planının temelidir. Çocuklar, evlilik bağı altında doğma hakkına ve evlilik yeminine tereddütsüz bir sadakatle saygı gösteren bir anne ve baba tarafından yetiştirilme hakkına sahiptir.

Bu bildiri aynı zamanda şunu öğretir ki, “Cinsiyet, kişinin ölümlülük öncesi, ölümlü ve ebedi hayattaki kimliğinin ve amacının temel bir özelliğidir.” Yaratılış’taki açıklama Adem ile Havva’nın yaratılışı ve dünyaya yerleştirilmesi, farklı iki cinsiyetin yaratılmasına vurgu yapmaktadır: “Tanrı insanı kendi suretinde yarattı, onu Tanrı’nın suretinde yarattı. Onları erkek ve dişi olarak yarattı.” 

Bir erkek ile kadın arasındaki evlilik kurtuluş planının merkezidir. Evliliğin kutsal yapısı hayat verme gücü ile yakından ilişkilidir. Çocuk edinmek için doğal ve biyolojik yeterlilik sadece beraber olarak erkek ve kadında vardır. Hayat yaratmak ve Tanrı’nın ruh çocuklarını dünyaya getirmek için olan bu çocuk yapma gücü mukaddes ve çok kıymetlidir. Bu gücün istismarı aile kurumunun temelini sarsar ve böylelikle toplumsal dokuyu zayıflatır. Güçlü aileler ahlaki güçleri, gelenekleri ve medeniyeti ayakta tutan değerleri gelecekteki kuşaklara iletmek için temel bir kurum olarak hizmet ederler. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin de onayladığı gibi “Aile toplumun doğal ve temel grup birimidir.”

Evlilik öncelikli olarak kişilerin birbirlerine olan sevgilerini onaylamak ve karşılıklı yükümlülüklerini sağlamak için yapılan bir sözleşme değildir. Evlilik ve aile daha ziyade çocuk yetiştirmek ve onların sorumlu yetişkinler olmasını sağlamaktır Hükümetler evliliği kurmamasına rağmen, bütün tarih boyunca her türlü hükümet evliliği sosyal istikrarın korunması ve hayatın devamı için tanımıştır ve onaylamıştır. Bundan dolayı dini ya da medeni bir tören olmasına bakılmaksızın hemen her kültürde evli çiftlere çocuklarını büyüttükleri çevredeki ilişkilerini yürütme ve destekleme konusunda öncelikli olarak özel avantajlar verilmiştir. Bir karı koca bu ayrıcalıkları, aynı evi paylaşan ya da toplumsal bir bağla bağlı başka iki insandan üstte olmak için değil, bundan daha ziyade çok önemli bir kurum olan evlilik ve aileyi sürdürmek, korumak ve himaye etmek için alırlar.

Şu bir gerçektir ki bazı evli çiftlerin çocukları olmayacaktır, bu kendi seçimleri ya da kısırlık sonucu olabilir fakat bu özel evlilik statüsü yine de doğal güçlerle ve hayat verme sorumluluğu ile ve cinsiyetler arasındaki farklılıklarla çok yakından bağlantılıdır. Herhangi bir sebepten ya da haktan dolayı beraber yaşama yeni evlilik şekilleri tanımlamak için yeterli sebep değildir.

Yüksek boşanma oranları ve evlilik dışı çocuklar Amerika’da bekar ebeveynlerin sıra dışı bir şekilde artmasına sebep oldu. Bu bekar ebeveynlerin çoğu örnek teşkil edecek çocuklar yetiştirmekteler; buna rağmen ayrıntılı çalışmalar göstermektedir ki genel olarak karı koca arasında sevgi ile oluşmuş evlilik çocukların korunması, yetiştirilmesi ve bakılması için en uygun ortamı sağlamaktadır. Bu sadece iki ebeveynde de var olan çocuğu büyütmekle ilgili kişisel kaynaklarla alakalı değildir, bu anne ve babanın cinsiyetlerinden dolayı farklı güçleri olması ile ilgili görevlerdir. Meşhur sosyolog David Popenoe’nun dediği gibi:

Sosyal bilimlerin kanıtları üzerindeki yük desteklemektedir ki ebeveynlerdeki cinsiyet farklılığı insan gelişimi için önemlidir ve çocuk yetiştirmede babanın katkısı benzersizdir ve yeri doldurulamaz.

Popenoe açıklamıştır ki:

…Erkek ve kadınların ebeveynlik tarzlarının bütünleyiciliği çocuğun genel gelişimi için çok çarpıcı ve büyük önem taşımaktadır. Bazen babaların çocuklarının uzun vadeli gelişimleri ile ilgili daha çok endişelendikleri söylenirken annelerin ise çocuklarının anlık mutluluklarına odaklandıkları söylenir (tabi ki her şey bir şekilde çocukların uzun vadeli saadeti ile ilgilidir). Net olan şudur ki çocukların karşılanması gereken ikili ihtiyaçları vardır: Birisi bağımsızlıkla diğeri de bağımlılıkla alakalıdır, birisi mücadele etmeyle diğeri ise desteklenmeyle ilgilidir.

Sosyal tarihçi David Blankenhorn kitabında buna benzer bir görüş sunar Babasız Amerika. İdeal bir toplumda bir çocuk hem anne hem de baba tarafından yetiştirilmelidir.

Evlilik ve Aile Sorunları

İçinde yaşadığımız modern zamanda görülmektedir ki – karı koca arasında gerçekleşip ve çocuk sahibi olmakla tanımlanan sağlam geleneksel evlilik ve aile – artan bir şekilde saldırıya uğramaktadır. Cinsel ahlak tükenmiş ve aldatma artmıştır. 1960’dan bu yana evlilik dışı ilişkilerden doğan çocukların oranı % 5,3’ten %38,5’e hızlı bir şekilde yükselmiştir.  Amerika Birleşik Devletleri’nde boşanma oranları dünyadaki en yüksek oranlara ulaşırken boşanma daha sıradan ve kabul edilen bir durum haline gelmiştir. 1973’ten beri kürtaj 45 milyondan fazla masum fetüsün canını almıştır. Aynı zamanda eğlence standartları düşmeye devam etmiş ve pornografi insanların belası haline gelmiş ve birçok kurbanda alışkanlık yapmıştır. Cinsiyet farklılığı gittikçe önemsiz, yersiz ya da gelip geçici olarak ortadan kalkmış ve böylece Tanrı’nın erkek ve kadını yaratmadaki amacına zarar verilmiştir.

Son yıllarda Amerika’da ve diğer ülkelerde eşcinsel evliliği doğal ya da anayasal bir hak olarak destekleyen bir hareket belirmiştir. Bu küçük bir adım değildir ancak köklü bir değişimdir: Yetişkinler arasındaki rızaya dayalı cinsel davranışın toplum tarafından toleransla karşılanması ya da mahrem kabul edilmesi yerine eşcinsel evliliğin savunucuları resmi destek ve tasdik aramaktadırlar.

Massachusetts 2004’te ve Kaliforniya 2008’de mahkeme kararları ile eşcinsel evliliklere izin verilmiştir. Bu akım evlilik ve aile için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Evlilik kurumu zayıflayacak, hem yetişkinler hem de çocuklar için olumsuz sonuçlar doğuracaktır .       

Kasım 2008’de Kaliforniyalı seçmenler eyalet yasasında evlilik tanımının sadece erkek ve kadın arasında olması konusunda değişiklik yapılıp yapılmayacağına karar verecekler. İsa Mesih’in Son Zaman Azizler Kilisesi bu değişikliğin onaylanması için seçmenleri teşvik etmek amacıyla, diğer mezheplerin, örgütlerin ve fertlerin olduğu geniş bir koalisyona katılmıştır.       

Amerika Birleşik Devletleri’nde – doğrudan doğruya ya da seçilmiş temsilciler aracılığı ile hareket eden halk – Amerikan toplumunda çocukların ve ailelerin korunması ve ahlaki değerlerin toplumda paylaşılması için geleneksel evliliğin toplumda oynadığı ve oynamaya devam etmesi gereken önemli rolün farkına vardılar.

Kırk dört eyalette yasa geçmiş, evliliğin bir erkekle bir kadın arasında olduğunu açıklamıştır. Tamamı yirmi yedi tane olmak üzere, bu eyaletlerin yarısından fazlasında, Kaliforniya, Arizona ve Florida’da bekleyen yasa değişiklikleri gibi bunu yapmışlardır.     

Bunun aksine Amerikan toplumunda eşcinsel evliliği uygulamaya koyanlar farklı bir yol seçmişleridir. Savunucuları davalarını eyalet mahkemelerine götürmüşler ve yargıçların toplumun kabul ettiği ve bin yıldır bağlı kaldığı evlilik kurumunu yeniden yapmalarını istemişlerdir. Gerçi bu bağlamda bile – sekiz eyalet yüksek mahkemesinden altısı – geleneksel evlilik yasalarını muhafaza etmiştir. Sadece iki tanesi Massachusetts ve şu anda Kaliforniya farklı bir yönde hareket etmektedir, ama sadece çok az bir oranla – her iki örnekte de 4’e 3 gibi bir oranla.       

Özet olarak bütün Amerika’da evliliğin ne olduğuna dair güçlü bir uzlaşma vardır. Kaliforniyalılar bundan sadece sekiz yıl önce bu konuyla ilgili oy verirken kendileri tanımladılar ki geleneksel evlilik toplumun geneli ve özellikle çocuklar için gereklidir. Bu sorun aileyi temelden sarstığı için, zamanımızın en büyük ahlaki meselelerinden biri olduğu için, aile üzerinde potansiyel büyük bir darbe olduğu için Kilise bu konu hakkında yüksek sesle konuşmakta ve üyeleri bu konuya dahil olmaya davet etmektedir.

Hoşgörü, Eşcinsel Evlilik ve Dinsel Özgürlük

Eşcinsel evlilik taraftarları heteroseksüel çiftler gibi evlenme hakkının kendilerine verilmesini, bu “hoşgörü” talebini ileri sürmektedirler. Fakat bu” hoşgörü” söylemi, Amerika tarihinin büyük bir kısmı boyunca anlaşılan hoşgörüden ve İsa Mesih’in sevindirici haberinde bulunan anlamdan çok farklı bir anlamı ve sonucu savunmaktadır. Kurtarıcı çok daha büyük bir kavramı sevgiyi öğretmişti. “Komşunu seveceksin,” diye nasihat etmişti. İsa, zina yaparken yakalanan kadın örneğinde kanıtlandığı gibi günahı kınarken bile günahkarı sevmiştir: Ona nazik davranarak onu “bir daha günah işleme” diye uyarmıştır. Bir sevindirici haber ilkesi olarak hoşgörü, birbirini sevme ve affetme anlamına gelir, günaha “müsamaha göstermek” anlamına gelmez.     

Bugünün laik dünyasında hoşgörü fikri tamamıyla başka bir anlama gelmektedir. Sevgi yerine göz yummak – arkadaşlığın bedeli olarak yanlış davranışı kabul anlamına gelmektedir. İsa bize birbirimizi günahı hoş görmeden sevmemizi ve önemsememizi öğretmiştir. Fakat bugünün hoşa giden siyasi tanımı insanların günahı kabul etmediği sürece günahkarı hoş görmedikleri iddiasında bulunur.        

Yaşlı Dallin H. Oaks’un açıkladığı gibi,

Hoşgörü açık bir şekilde başkasının farklılığına karşı kavgacı olmayan bir hareket tarzını gerektirir. Fakat hoşgörü kişinin standartlarından ya da politika veya kamu düzeni hakkındaki düşüncelerinden vazgeçmesini gerektirmez. Hoşgörü farklılığa tepki verme şeklidir, onu sorgulamadan korumak için verilen bir komut değildir.

Kilise başkalarının kötü muamelelerine göz yummaz ve üyelerini bütün insanlara saygılı olma yolunda teşvik eder. Bununla birlikte, Kilise’nin karşı olduğu– eşcinsel evliliğini de içeren ahlaki temeldeki uygulamalarla ilgili aleyhteki konuşmalar – kötüleme veya çoğu zaman yanlış adlandırılan “nefret söylemi” oluşturmaz. Biz eşcinsel uygulamayı veya herhangi bir şekilde evliliğin yeniden tanımlanmasını kabul etmeden de eşcinsel aile üyesine veya arkadaşa gerçek bir sevgi ve dostluk gösterebiliriz.    

Eşcinsel evliliği meşru hale getirmek hükümetlerin çeşitli aktivitelerini ve politikalarını etkileyecektir. Bir eyalet hükümeti eşcinsel beraberliği bir yurttaşlık hakkı olarak beyan ettiğinde bu hükümetler aynı cinsiyetten olan çiftlerin ayrımcılığa uğramamasını sağlamak amacıyla çeşitli politikalar uygulayacaklardır. Bu durum “kilise ve eyaleti bir koalisyon yoluna” sokabilir.

Eşcinsel evlilik görüşü daha şimdiden özgürce konuşma hakkı ve dini inanışlara göre hareket etme hakları arasında bir çatışma yarattı. Örneğin belirli eyaletlerdeki savunucular ve devlet görevlileri daha şimdiden dini evlat edinme ajanslarının uzun vadeli haklarında, onların dini inançlarını kollama ve sadece anne ve babanın olduğu evlere yerleştirme konusunda zorlukla karşı karşıya kalıyorlar. Sonuç olarak Boston’daki Katolik Hayır Kurumu evlatlık hizmeti sağlamaktan vazgeçti.        

Eşcinsel evliliğin diğer savunucuları, aynı cinsiyet beraberliğini kabul etmeyen dini örgütlenmelerin vergi muafiyetlerinin ve sağladıkları faydaların kaldırılmasını öneriyorlar. Kamu konaklama kanunları daha şimdiden dini kuruluşların evlilik kutlamaları ya da davetlerinin dini tesislerde yapılmasına izin verilmesi için koz olarak kullanılmaktadır ki böyle olmasa bu tesisler halka açık olurdu. Bazı durumlarda akreditasyon örgütleri dini okullara ve üniversitelere aynı cinsiyet çiftleri için evliliğe özgü barınma imkanı sunmaları amacıyla baskıda bulunmaktadırlar. Bazı üniversitelerde dini öğrenci gruplarına eğer aynı cinsiyetten olan çiftleri kulüp üyeliğinin dışında bırakırlarsa kampüslerinin tanınırlıklarını ve aldıkları yardımları kaybedebilecekleri söylenmiştir. 

Bu örneklerin çoğu pek çok Avrupa Birliği uluslarında kanuni bir gerçek haline gelmiştir ve Avrupa Birliği Parlamentosu aynı cinsiyetten olan çiftlerin haklarının güvence altına alınması ve korunmasını sağlayan yasaların AB çapında tek tip hale getirilmesini önermiştir.  Bundan dolayı eğer eşcinsel evlilik bir vatandaşlık hakkı haline gelirse dinsel özgürlükle önemli bir çatışma olacaktır. Ve bazı önemli bölgelerde dinsel özgürlük azalabilecektir.

Eşcinsel Evlilik Toplumu Nasıl Etkileyecek?

Dinsel özgürlük üzerindeki olası kısıtlamalar eşcinsel evliliği kanuni hale getirmeye çalışmak için yapılan tek sosyal etki değildir. Eşcinsel evliliğin taraftarlarının öne en sık sürdükleri düşünce ise bunun aslında zararsız olduğu ve geleneksel heteroseksüel evliliği hiçbir şekilde etkilemeyeceğidir. “Bu sizi etkilemeyecek öyleyse neden umursuyorsunuz?’ sözleri en çok söylenen nakarattır. Belki de izin verilen tek cinsiyet beraberliğinin mevcut olan evlilikleri hemen ve direkt olarak etkilemeyeceği doğrudur fakat esas soru şudur ki, bu toplumu bir bütün olarak zaman içerisinde nasıl etkileyecektirki buna yeni yetişen nesil ve gelecekteki nesiller de dahildir. Aynı cinsiyet evliliğinin kanuni olduğu birkaç Avrupa ülkesinin tecrübelerinin gösterdiği şudur ki, geleneksel evlilik tanımındaki her bozulma, zaten istikrarı zayıflayan aile ve evliliği daha da aşındıracaktır. Aynı cinsiyet evliliğinin benimsenmesi geleneksel evlilik kavramını toplum için zararlı sonuçlar oluşturarak tehlikeye atmaktadır.    

Bir erkekle bir kadın arasında ve ilahi bir doğası olan evliliğin zayıflamasının ve gevşemesinin çok önemli sonuçları bir yana bölgenin kamu politikasında bir bütün olarak ebeveynlerde ve toplumda derin endişe yaratacak pratik etkileri vardır. Bunlar aynı cinsiyet evliliği meselesinin bütününün ciddiyetini anlamak için kritik noktalardır.    

Bir erkekle bir kadın yeni bir aile oluşturmak niyetiyle evlendiklerinde bu çabalarındaki başarı, onların sadece kişisel tatminlerinin peşinde olmaktan feragat ederek, zaman ve varlıklarından fedakarlıkta bulunarak çocuklarını büyütüp bakmaya ne kadar istekli olduklarına bağlıdır. Evlilik temelde bencil olmayan bir harekettir: Yasal olarak korunur çünkü sadece erkek ile bir kadın beraber bir hayat yaratabilirler ve çocuklardan dolayı hayat boyu olması gereken bir bağlılıktır ki evliliğin amacı budur. Bireylerin yaşama geçirmek istedikleri eylemler için her şekilde koruma sağlamak hükümetin sorumluluğu olmadığından dolayı eşcinsel evliliğin sosyal tanınması tarafları kendini tatmin etme zemininde haklı göstermez. Doğası gereği bütün eşcinsel birliktelikler kısırdır ve iki fert aynı cinsiyettendir, eğilimleri ne olursa olsun bir arada kendi evlatlarını yetiştirmeye yönelik bir evlilik oluşturamazlar.

Bazı eşcinsel çiftlerin çocuklar üzerinde vasilik elde edebileceği doğrudur ki bu–daha önceki heteroseksüel ilişkilerinden, izin verilen eyaletlerde evlatlık edinmek yoluyla veya yapay inseminasyon yoluyla olur. Buna rağmen kamu politikasının sorusu şu olmalıdır: Çocuk ve yetişen nesil için hangi çevre en iyidir? Geleneksel evlilik çocuk için sağlam ve iyi kurulmuş bir sosyal kimlik sağlar. Bu onların, cinsellikle beraber hem sevgi hem de üreme ile yakından bağlantılı net bir cinsiyet kimliği oluşturma olasılığını artırır. Bunun aksine aynı cinsiyet evliliğinin meşrulaştırılması büyük bir olasılıkla çocuğun sosyal kimliğini, cinsiyet gelişimini ve ahlaki karakterini yıpratacaktır. Acaba toplumun bu tür radikal bir deneyin çocuklar için olan uzun vadeli sonuçlarını dikkate almadan peşinden koşması akıllıca mı?

Çocukların olumsuz etkilenebileceği bir örnek olarak aynı cinsiyet evliliğinin bir vatandaşlık hakkı olarak oluşturulması durumunda kaçınılmaz olarak okul müfredatında zorunlu değişiklikler gerekecektir. Eyaletler aynı cinsiyet beraberlikleri heteroseksüel evliliklerle eşdeğerdir dediğinde devlet okulları bu iddiayı desteklemek zorunda kalacaklardır. İlkokuldan başlayarak çocuklara evliliğin herhangi iki yetişkin arasında rızaya dayalı ve ahlaki olarak tarafsız olarak tanımlanabilir bir ilişki olduğu öğretilecektir. Ortaöğretim okullarında cinsel eğitim sınıflarında eşcinsel yakınlıkla heteroseksüel ilişkinin aynı kefeye konulması beklenebilecektir.  Bu gelişmeler seküler okul sisteminin programlarıyla çocuklarına geleneksel ahlaki standartları öğretme hakkı olan ebeveynler arasında ciddi uyuşmazlıklar yaratacaktır.

Son olarak aile tarih boyunca bireysel hürriyetin esas koruyucusu olarak hizmet vermiştir. Bir evin duvarları toplumun zararlı etkilerine karşı korur ve bazen de hükümetin gücünden daha fazla koruma sağlar. İstismar ve ihmalin olmadığı durumlarda hükümetin çocukların yetiştirilmesine ve ahlaki eğitimlerine müdahale hakkı bulunmamaktadır. Güçlü aileler bu nedenle politik özgürlük konusunda hayati önem taşır. Fakat hükümetler evliliğin doğasını yeniden tanımlamaya kalkıştıklarında, geleneksel olmayan birlikteliklerin kamu tarafından kabulü için düzenlemeler yaptıklarında ev hayatının kutsallığına müdahale konusunda bir adım daha yakına geldiler. Bu sınırı geçmenin getireceği sonuçlar çok sayıda olmakla birlikte tahmin edilemez, fakat büyük bir ihtimalle hangi amaç olursa olsun hükümetin bu amacı sürdürmek için uzandığı alanları ve gücünü arttırmayı içerir.

Evliliğin Kutsallığı

Güçlü istikrarlı aileler bir baba ve anne tarafından yönetilir ve uygar toplumun dayanak noktasıdırlar. Evlilik cinsiyet karmaşasından ve Tanrı tarafından verilmiş anlamının bozulmasından dolayı zayıflatılmıştır, yeni yetişen çocuklar ve genç nesil, bir erkek ya da bir kadın olarak doğal kimliklerini geliştirmekte giderek daha çok zorluk çekeceklerdir. Bazı insanlar için sağlıklı bir flört ilişkisine girmek, istikrarlı evlilikler kurmak, ahlaki güç ve amaçlarla dolu yeni bir nesli yetiştirmek daha zor gelecektir.

İsa Mesih’in Son Zaman Azizler Kilisesi, pek çok diğer kiliseyle, örgütlerle ve fertlerle beraber bir erkekle bir kadın arasında olan evliliğin kutsallığını savunmaya dahil olmayı seçmiştir çünkü bu bizim dinimiz için ve toplumumuzun geleceği için derin öneme sahip derin ahlaki bir konudur.

Aile Hakkında Duyuru’nun son satırı Birinci Başkanlık ve Onikiler Kurulu tarafından dünyaya verilmiş bir öğüttür: “Bütün sorumlu vatandaşları ve devlet görevlilerini, her yerde toplumun temel birimi olan aileyi korumak ve güçlendirmek için tasarlanan bu önlemleri almaya çağırıyoruz.” Bu Kilise liderleri tarafından çizilmiş bir yoldur ve Kilise için ve uluslar için güvenliğin tek yolu budur.

Stil Rehberi Notu:İsa Mesih’in Son Zaman Azizler Kilisesi hakkında bildirimde bulunurken lütfen ilk referansta Kilisenin tam adını kullanın. Kilisenin ismini kullanımda daha fazla bilgi için bizim online stil rehberine gidin. »Stil Rehberi.