Haber Bülteni

Başkan Eyring Evlilik Konusu Hakkında Vatikan Zirvesine Hitap Etti

23 ülkeden 14 inanç geleneklerini temsil eden dini liderler ve alimler, 17-19 Kasım 2014 tarihleri arasında Katolik Kilisesi'nin ev sahipliğini yaptığı tarihi bir toplantıda erkek ve kadınların evlilikte birbirlerini nasıl tamamladıklarını müzakere etmek için Vatikan'da toplandı.

Birinci Başkanlık'tan Başkan Henry B. Eyring, İsa Mesih’in Son Zaman Azizler Kilisesi'ni temsil etti ve 18 Kasım'da Meclis üyelerine hitap etti. Oniki Havariler Kurulu'ndan Yaşı L. Tom Perry ve Yönetici Gözetmenlik'ten Gözetmen Gérald Caussé ona eşlik ettiler.

Lütfen Yaşlı Eyring'in konuşmasının tam suretini okuyun:

Erkek ve Kadın'ın Tamamlayıcılığı

Uluslarası Dinlerarası Kolokyum

Vatikan Şehri

18 Kasım 2014

Başkan Henry B. Eyring

Birinci Başkanlık Birinci Danışmanı

İsa Mesih'in Son Zaman Azizler Kilisesi

Tanık

Bir Olmak

Bu Kolokyum'a bir tanık olarak davet edildiğim için minnettarım. Özellikle evlilikte birleşen bir erkek ve bir kadının kendileri adına, aileleri adına ve çevrelerindeki insanlar adına mutluluk yaratmak için insan bilincinin sınırını aşan bir güce sahip olduğuna dair kanıt sunma fırsatım olduğu için minnettarım.

Ben bir erkek ve bir kadının birbirleri ve aileleri adına mutluluk üretmek için evlilikle oluşturdukları birliğin gücüne ilişin bir görgü tanığım. Size sunacağım kanıt kişisel bir kanıttır; buna rağmen anlatacaklarımın, bir karı ve kocanın ve bir ailenin edindiği tecrübelerin ötesindeki genel bir gerçeğe işaret eden gördüğünüz şeylerin hatıralarını aklınıza getirebileceğine itimadım var.

Size sunacağım bu kanıt ben bekar bir adamken, yanımda ailemden kimsenin olmadığı ve yalnız yaşadığım bir zaman başladı. Mutlu olduğumu ve hayatımdan memnun olduğumu zannediyordum. Cambridge, Massachusetts'teki Harvard Üniversitesi'nde bir doktora öğrencisiydim. Araştırma çalışmalarım iyi gidiyordu, kilisem vasıtasıyla başkalarına hizmet ediyordum ve sık sık tenis oynamak için zaman buluyordum.

Kilisem'deki bir görev beni New Hampshire'daki ağaçlık bir koruda yapılan bir sabah toplantısına getirdi.  Toplantı bittikten sonra kalabalıkta bir genç bayan gördüm. Onu daha önce hiç görmemiştim ama onun bugüne kadar gördüğüm en iyi insan olduğuna dair bir his üzerime geldi. O akşam bu bayan Cambridge'teki kilise toplantımıza geldi. Başka bir düşünce büyük bir güçle aklıma geldi: "Sadece onunla beraber olabilsem, her zaman olmak istediğim her iyi şeyi olurum!" Yanımda oturan adama dedim ki, "O kızı görüyor musun? Onunla evlenebilmek için her şeyimi veririm."

Onu ilk gördüğüm günden bir yıl sonra evlendik. Nikah törenimiz İsa Mesih’in Son Zaman Azizler Kilisesi’nin bir tapınağındaydı. Törende söylenilen sözler, bu hayatta ve sonsuzluk boyunca karı koca olabileceğimize dair bir vaadi içeriyordu. Verilen vaat, bu mutluluğa layık bir şekilde yaşarsak, sahip olacağımız soyumuzun sonsuza dek bize bağlanacağını içeriyordu. Bu hayatta yaratabileceğimiz sevgi dolu aile sosyal hayatımızın bu hayattan sonra devam edebileceğine dair bize söz verildi.

Eşim ve ben bu sözlere inandık ve bu mutluluğu istedik. Bu yüzden çok değişik hayat koşullarında bunun mümkün olması için çalıştık. Sağlıklı ve hastalıklı günlerimiz oldu, zorluklar yaşadık ve biraz refaha kavuştuk, altı çocuğumuz dünyaya geldi ve zamanla 31 torunumuz doğdu; buraya vardığım gün torunumun çocuğu olduğu haberini aldım. Bütün bu değişikliklere rağmen, 52 yıldan daha uzun bir süre önceki nikah günümüzden beri istikrarlı olduğumuz konular oldu.

En göze çarpanı karımla karşılaştığım gün hissettiğim umudun gerçekleşmesi oldu. Onu sevdiğim ve onunla beraber yaşadığım için daha iyi bir insan oldum. Hayal edebileceğim her şeyden daha çok birbirimizi tamamladık. Bir bütün olduğumuzda, onun başkalarını geliştirme kapasitesi bende gelişti.  Güçlerimizi evlilikte birleştirdiğimizde planlama, yönetme ve aileme yol gösterme kapasitem onda gelişti. Şimdi görebiliyorum ki her yıl ilerleyerek tek bir yürek olduk, birbirimizi giderek yücelttik ve şekillendirdik. Birbirimizden güç almak, bizim kişisel armağanlarımızın önemini azaltmadı.

Ortak farklılıklarımız sanki daha iyi bir bütün yaratmak için tasarlanmıştı. Bizi ayırmak yerine, farklılıklarımız bizi birbirimize bağladı. Her şeyden önce, sahip olduğumuz eşsiz kabiliyetler bir insan hayatını yaratmamız için Tanrı ile ortak olmamıza izin verdi. Bizim bir bütün olmamızla gelen mutluluk çocuklarımızın ve torunlarımızın imanlarını güçlendirdi ki evlilik onlar ve onların aileleri için devamlı bir mutluluk kaynağı olabildi.

Evliliklerde ve ailelerde yeterince mutsuzluk görmüşsünüzdür ki neden bazı evlilikler mutsuzluk yaratırken, bazı evliliklerin mutluluk ürettiğini merak etmişsinizdir. Birçok faktör faklılık yaratıyor ama birisi benim gözüme daha çok çarpıyor.

Bencilliğin olduğu yerde, genelikle erkek ve kadınların arasındaki doğal farklılıklar insanları ayırır. Özverinin olduğu yerlerde, farklılıklar insanlarının birbirlerine yardım etmeleri ve kendilerini geliştirmeleri için tamamlayıcı olur ve fırsatlar sağlar. Eşler ve aile üyeleri kendi ilgilerinden daha çok başkalarının ilgileri ile ilgilenirlerse, birbirlerini desteklerler ve yüceltebilirler.

Eğer özveri bir erkek ve bir kadın arasındaki tamamlayıcı evliliğin anahtarı ise, o zaman başarılı evliliklerin ve aile hayatının yeniden doğuşunu [rönesans] yaratmaya yardımcı olmak için ne yapmamız gerektiğini biliriz.

İnsanların iman etmelerini teşvik edecek yollar bulmalıyız ki onlar kendi doğal kişisel çıkarlarının yerini ilahi sevgi ve hayırseverlik duygusunun derinliği ve sürekliliği ile değiştirebilsinler. Bu değişiklikle, sadece o zaman insanlar mutlu bir evlilik ve aile hayatı için gereken özverili fedakarlıkları her saat yapabilecekler ve bunları gülümseyerek yapacaklardır.

Gereken değişiklik, insanların zihninden daha çok kalbindedir. En ikna edici mantık yüreklerin yumuşamasına yardımcı olmazsa yeterli olmayacaktır. Örneğin, erkeklerin ve kadınların bir eşe ve bir aileye sadık olmaları önemlidir. Fakat onların güvenini sarsmak için ayartmalar etrafımızı sardığında, sadece güçlü sevgi ve bağlılık duyguları yeterli olacaktır.

Bu yüzden aşağıdaki yönlendirici ilkeler, 1995 yılında İsa Mesih'in Son Zaman Azizler Kilisesi'nin Birinci Başkanlık ve Oniki Havariler Kurulu tarafından tebliğ edilen  "Aile: Bütün Dünyaya Bir Duyuru"sundadır.

"Karı kocanın birbirlerini ve çocuklarını sevip korumak gibi ciddi bir sorumlulukları vardır. 'Çocuklar RAB'bin verdiği bir armağandır' (Mezmurlar 127:3). Anne babaların, çocuklarını sevgi ve doğrulukla yetiştirmek, onların fiziksel ve ruhsal ihtiyaçlarını temin etmek, onlara birbirlerini sevmelerini ve hizmet etmelerini, Tanrı’nın emirlerine itaat etmelerini ve nerede yaşarlarsa yaşasınlar, kanunlara uyan vatandaşlar olmalarını öğretmek gibi kutsal bir görevleri vardır. Karı kocalar -anne ve babalar- bu yükümlülükleri yerine getirmezlerse, Tanrı’nın önünde bunun hesabını vereceklerdir.

"Aile, Tanrı tarafından kurulmuştur. Kadın ve erkek arasındaki evlilik O’nun ebedi planının temelidir. Çocuklar, evlilik bağı altında doğma hakkına ve evlilik yeminine tereddütsüz bir sadakatle saygı gösteren bir anne ve baba tarafından yetiştirilme hakkına sahiptir. Aile hayatındaki mutluluk, en uygun şekilde, Rab İsa Mesih’in öğretilerinin temeline üzerine kurulduğu zaman elde edilebilir. Başarılı evlilikler ve aileler, iman, dua, tövbe, affetme, saygı, sevgi, merhamet, çalışma ilkeleri ve sağlıklı eğlendirici faaliyetler üzerine kurulur ve korunur. İlahi plan doğrultusunda, babalar, sevgi ve doğrulukla ailelerine başkanlık ederler ve ailelerinin yaşamları ve korunmaları için gerekli olan şeyleri sağlamakla sorumludurlar. Anneler öncelikle çocuklarının bakımından ve eğitiminden sorumludurlar. Bu kutsal sorumlulukların yerine getirilmesi sırasında, babalar ve anneler eşit ortaklar olarak birbirlerine yardım etmekle yükümlüdürler. Sakatlık, ölüm veya diğer koşullar, kişisel rollerin değişimini gerektirebilir. İhtiyaç duyulduğunda akrabalar birbirlerine destek olmalıdırlar."[1]

Mutlu evliliklerin ve üretken ailelerin yeniden doğmasını sağlamamız için insanlar bu şeyleri yapmalıdır. Bu tür yeniden doğuş insanların ideal olan şeyler için çaba göstermelerini gerektirecektir ve hatta mutlu sonuçlar yavaş olduğunda ve yüksek sesler  bu çabalarla alay ettikleri zaman onlar denemekten vazgeçmeyeceklerdir.

Bir erkek ve bir kadın arasındaki evlilik kurumu için yerimizden kalkabilir ve bu kurumu  savunabiliriz ve bunu yapmalıyız. Profesör Lynn Wardle şöyle demiştir: "Bu karşı karşıya geldiğimiz durum bir süre için çalışmak isteyen ardından işini bırakıp giden yaz askerleri ya da hafta sonu savaşçıları için değildir." [2] Eski Kilise başkanımız Gordon B. Hinckley buna benzer bir öğütte ve teşvikte bulunmuş, şöyle demiştir: "Bir günde ya da bir ayda veya bir yılda olumlu bir toparlanmayı gerçekleştiremeyebiliriz. Ama yeterince çaba gösterirsek, bir kuşak boyunca olumlu bir toparlanmayı başlatabiliriz ve iki kuşak boyunca harika işler başarabiliriz."[3]

Bugün Birleşik Devletler'deki Kilisemiz'in milyonlarca üyesi ailelerini dua etmek için her gün bir araya topluyorlar. Meksika'da kırk bir bin (41.000) farklı aile haftada 1-3 kez kutsal yazıları beraber okuyorlar. Brezilya'da yetmiş bin (70.000) farklı aile akşam duası etmek, ibadet etmek ve kutsal yazıları okumak için her ay iki yada üç kez toplanıyorlar.[4]

Cennetteki Baba'nın yukarıdan bakarak bu dünyada izlediği milyarlarca anne babayı ve aileleri düşündüğünüz zaman bu rakamlar küçük rakamlardır. Ancak bu aile bağları bir kaç kuşak devam ederse, Tanrı'nın bütün dünyada bulunan aile üyeleri arasındaki mutluluk ve huzur katlanarak artacaktır. Bizler, erkeklerin ve kadınların tek bir yürek oldukları ve ailelerini yetiştirdikleri bir ortamda birbirlerine sadık ve sevgi dolu olan aileler oluşmasını sağlar ve teşvik edersek, Rab bizim çabalarımızı bereketleyecektir. Bu işte hepimiz el ele verirsek, o mutlu sona doğru ilerlemeler kaydedeceğimize söz veriyorum. Hizmet ettiğim ve tanığı olduğum İsa Mesih'in adıyla, amin.

[1] “Aile: Bütün Dünyaya Bir Duyuru,” Ensign, Kasım 2010, 129; lds.org/topics/family-proclamation?lang=eng.

[2] Lynn D. Wardle, “The Attack on Marriage as the Union of a Man and a Woman,” North Dakota Law Review, cilt. 83:1387.

[3] Gordon B. Hinckley, Standing for Something (2000), 170.

[4] LDS Church Research Information Division, Member Trends Surveys, 2005–2013; LDS Publishing Services; Richard J. McClendon ve Bruce A. Chadwick, “Latter-day Saint Families at the Dawn of the Twenty-First Century,” in Craig H. Hart, et al., eds., Helping and Healing our Families (2005).

Stil Rehberi Notu:İsa Mesih’in Son Zaman Azizler Kilisesi hakkında bildirimde bulunurken lütfen ilk referansta Kilisenin tam adını kullanın. Kilisenin ismini kullanımda daha fazla bilgi için bizim online stil rehberine gidin. »Stil Rehberi.